DİĞER
“Alabuga’da Ölmek’in Marina’sının bir yanıyla tepeden tırnağa gerçek, bir yanıyla da bir roman kahramanı olduğunu unutmadan romanı düşünmek gerek. Duygusal coşkusu yüksek bu metin, okuruna yeryüzünden trajedisiyle geçmiş bir şairi döneminin koşulları içinde anlatırken, ona yaklaşma biçimi, dili, anlatımı, üslubuyla yazarını da örtük biçimde romana dahil eder.”
"Sanırım Aleksiyeviç’in yetmiş yılı aşkın hayatında kendisinin de son derece ilginç bulduğu yeni bir perde açıldı bu seçimlerle. Kendini muhalefetin neden muhalefet ettiğini herkese anlatırken buldu. Dediğim gibi sözcü, lider gibi vasıfları ısrarla reddederek kotarıyor bu işi. Bir gözaltına alınması, soruşturulması yetiyor olanı biteni tüm sadeliğiyle ifade edecek olanaklara ulaşmasına. Haliyle kadınların, kadın onurunun, eşitlik isteğinin, dahası kuşkuculuğunun devrimi de diyebiliriz bu yaşanana."
Nobelli iki yazarı, birçok ödülü olan Londra merkezli küçük ama etkili yayınevi Fitzcarraldo’nun kurucusu Jacques Testard: “Belki yazarların, yayıncıların, okurların çok daha yakın ilişki içinde olduğu süreçler doğabilir bu yaşadıklarımızdan. Amazon’un yayıncılığın üzerindeki tekelinin kırılması da gayet iyi olur.”
Does the text command us not through its literary force but through the power of real suffering?
Acaba bu metin, gücünü gerçek acıların canlı, hatta cüretkâr bir takdiminden alıyor olabilir mi? Acaba bizi edebiyatın değil, acıların gücüyle kavrıyor olabilir mi?
Rachel Cusk'ın birbirine bağladığı sayısız hikâyenin bütününden ortaya çıkan hayatımız, kendimiz, benliğimiz dediğimiz şeyin pek de sabit bir şey olmadığı, “geçiş” hâlinde olduğu. Hatta belki de bir “çerçeve"den ibaret olduğu...
Ishiguro, Stiglitz, Alexievich among Nobel laureates urging Turkish president to restore rule of law and “reclaim membership of free world”
Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'a verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası sonrası Nobel Ödülü sahibi 51 yazar ve bilim insanı Erdoğan'a mektup yazdı
Rus edebiyatında nesrin küçük türlerinin 20'nci yüzyıl sonuna doğru artışını, yazarın manevi arayışına, ifade sanatını yenileme, zenginleştirme çabasına, yaratıcı bireysel sanat gelişimine bağlayabiliriz
Bir insanın anlatılmamış hikâyesinden daha sahici ne var? İnsanlığın hikâyesini dinleyen ve aktaran Svetlana Aleksiyeviç’in külliyatı, roman gibi hayatlar ve hayat gibi romanlarla dolu
Anlam yüklediğimiz mekânlara, ördüğümüz duvarlara, yeri geldiğinde türlü felakete kör kalma yetimize rağmen, varlığımız hâlâ kırılgan ama mezarların üzerine inşa ettiğimiz ya da mezara çevirdiğimiz mekânlarımızın gölgesinde sımsıkı tutunuyoruz...
Svetlana Aleksiyeviç’in PEN Rusya üyeliğinden ayrıldığını açıklaması üzerine, PEN Rusya’dan “Kendisi zaten üyemiz değildi” mesajı geldi; Aleksiyeviç ise üyelik kartını göstererek iddiaları reddetti
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.